Paylaş |
|
Tweet |
Açıklanan veriler her 3 kişiden birinin kalp ve damar hastalıklarından öldüğünü ve bunun insanoğlunun bir numaralı ölüm nedeni olduğunu ortaya koyuyor. Onca toplumsal uyarı ve ikaza rağmen bu sıralama yıllardır hiç değişmedi.
Bunun nedeni hazırlıksız yakalamamız. Yani kalp damar hastası olmamak için elimizden geleni yeterince yapmadığımız gibi başımıza bir olay gelmeden önce bize erken teşhis şansını verecek kontrollerden de kaçınmamız. Devamlı şunu duyuyorum “kalp hastası olsam anlarım”. Hayır maalesef büyük ihtimalle anlayamazsınız. Çünkü kalp hastalıklarının çoğu, kalp krizi bile son ana kadar kişinin hastalığını farkedip bir hekime başvurmasını sağlayacak bir bulgu vermez.
Kalp krizi geçiren insanların dahi yüzde 20 sinin kriz geçirdiğini farkedemediğini hesaba katacak olursak şunu diyebilirim ki bir yakınmanız olsun ya da olmasın risk grubunda iseniz mutlaka kendinizi periyodik olarak bir meslektaşıma kontrol ettirin.
Kimler Bu Risk Altındaki Kişiler Diye Soracak Olursanız Söyle Sıralayabilirim.
Ve günün birinde de kalp krizi gibi ciddi bir durum ortaya çıktığında ya da çıkmadan bir süre önce bunun farkına varıp sonuçlarından kurtulabileceğimizi düşünüyoruz. Tabi ki gerçek hayatta işler maalesef bizim kurguladığımız gibi olmuyor.
Çünkü
Kalp ve damar hastalıkları daha önce bu yönde tanı almamış yani sessiz seyrettiği kişilerde genellikle ciddi bir problem ortaya çıkarıncaya kadar pek bir yakınma yada bulguya neden olmaz. Yani genellikle durur durur ve bir anda kalp krizi, ölüm, akciğer ödemi, ritim bozukluğu vs gibi ciddi bir klinik duruma neden olarak görünür hale gelir.
Dr Emre Ertürk
Kardiyolog
www.emreerturk.com.tr
0216 565 40 65